Monday, April 21, 2014

Adios Maestro





marquez'in değişik dillere çevrilerek internet üzerinden dünyayı

dolaşan veda mektubu:

tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni

ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en

azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm.

eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. az uyur, çok

rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca ışığı

yitirdiğimi düşünürdüm. insan aşktan vazgeçerse yaşlanır. başkaları

durduğu zaman yürümeye devam ederdim. başkaları uyurken uyanık kalmaya

gayret ederdim. başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın

tadından zevk almaya bakardım. eğer tanrı bana birazcık can verse, basit

giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm

çıplaklığıyla açardım. tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun

üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. gökyüzündeki aya,

yıldızlar boyunca van gogh resimleri çizer, benedetti şiirleri okur ve

serenatlar söylerdim. gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan

dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek

isterdim. tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı... gün geçmesin ki,

karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. tüm kadın ve

erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna

ederdim. ve aşk içinde yaşardım. erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı

bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. çünkü insan aşkı

bırakınca yaşlanır. çocuklara kanat verirdim. ama uçmayı kendi başlarına

öğrenmelerine olanak sağlardım. yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil

unutma ile geldiğini öğretirdim. ey insanlar! sizlerden ne kadar da çok

şey öğrenmişim. tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı

olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. yeni

doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu

kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkum ettiğini öğrendim. sizlerden çok

şey öğrendim. ama bu öğrendiklerim pek işe yaramayacak. çünkü hepsini bir

çantaya kilitledim. mutsuz bir şekilde... artık ölebilir miyim?

No comments:

Post a Comment